Yeni bir hayat mı? Ben varım!

Merhaba ben Less Harris, size hayat hikâyemi anlatacağım.

Aslında, Christelle Devigne olarak Paris şehrinde dünyaya geldim. Ebeveynlerim mutlu bir şekilde evlenmişlerdi, babam ünlü ve tanınmış bir iş adamı, annemse ünlü bir medya yıldızı. Eğlence dünyasında devleşeceğim günlerin hayaliyle yaşıyorum.

Her şey, 16 yaşıma girdiğim gün babamın ortadan kaybolmasıyla başladı. Anneme babamın nerede olduğunu sordum, fakat bana cevap vermek yerine bana; büyük bir kız olduğumu, hayata tek başıma atılmam gerektiğini ve artık yanımda olmayacağını ve içinin rahat olması için onun dileklerini gerçekleştirmem gerektiğini söyledi.

Annemin dilekleri iş bulmak, bir yetenek öğrenmek ve birisiyle ilişki başlatmak gibi beni hayata hazırlayacak şeylerdi. Bunun yanında bitirmem gereken ve bana yön gösterecek bir dolu rehber vardı. Cebimdeki para sürekli azalıyordu ve benim artık hayatıma bir yön vermem gerekiyordu. Bu yüzden öncelikle bir iş bulmalıydım. Ben de bunun için barın tekinde bir temizlikçi olarak işe girdim. Aslında aklımda bir profesör olmak vardı, fakat bunun için öğretmeyi öğrenmem gerekiyordu; üstüne üstlük bir de öğreteceğim dersi öğrenmem gerekiyordu! Böylece sıra, yetenek öğrenmeye geldi.

Tamamlanan Rehber Başarıları

İşten aldığım ilk maaşımla, önce kendime bir temel dansçılık kitabı aldım ve kariyer odağımı yetenek geliştirmek olarak seçtim. Boş zamanlarımda sokakta çalıyor ve hem adımı duyuruyor, hem de birkaç kuruş daha kazanıyordum. Şöhretimin artmasıyla beraber, farklı kesimden insanlar beni izlemeye geliyordu ve daha fazla bahşiş kazanıyordum. Bunu görünce, ben de bu işi profesyonel olarak yapabileceğimi düşündüm ve birkaç arkadaşımla beraber bir grup kurdum: Nevermind. Nevermind benim için ilklerin başıydı; ilk defa turneye çıkmıştım, ilk defa barlarda konser vermiştim ve ilk defa bir groupie’yle sevişmiştim! Fakat grup arkadaşlarımla benim hedeflerim uyuşmuyordu ve bu yüzden 20 konserden sonra gruptan ayrılmak zorunda kaldım.

Konserler Ve İlgili Başarılar

Turne Başarıları

Hayatımda bir boşluk oluşmuştu ve ben de hayatımda değişiklik istediğim için hayallerimin şehri olan Londra’ya taşındım. Londra’yla ilgili garip şeyler kulağıma gelmişti, söylentilere göre her yılın 28. günü, mezarlıktaki lahit açılıyor ve içine girip zombi avlayabiliyorduk! Hayatı boyunca hiç zombi görmemiş olan ben, bu egzotik fikrin çekimine kapıldım ve zombi avlamak için gerekli olan şeyleri araştırmaya başladım. Öğrendiğim bilgilerin başında zombileri öldürebilmek için ya tüfek ya da elektrikli testere sahibi olmak gerektiği geliyordu ve bunları kullanabilmek için de yetenek geliştirmeliydim. Böylece üniversitede sabahlamaya başladım. Bütün gün boyunca derslere giriyor, geceleriyse arkadaşlarımla notlarımı karşılaştırıyordum.

Zombi Avı Başarıları

Zorlu üniversite maratonumun sonunda, av için hazırdım! Tüfeğimi ve kovanlarımı yanıma almıştım. Eğer olur da zombiler bana saldırırsa diye yanımda ağrı kesicilerim vardı. Lahde girmiştim ve ilerliyordum. Her yerde insanlar zombilerle adeta savaşıyordu. Kimileri zombilere direnemeyip patikadan atılırken, kimileri de arkadaşları patikadan atılmasın diye onlara önceden hazırladıkları zombi virüsü antidotu içeren iğnelerini basıyordu. Ben de bu hengâmenin içinde ilk zombimi vurmuştum! Sanırım çok ilerlemiş olmalıydım ki etrafımda artık kimseyi görememeye başlamıştım. Aniden bir zombi sol tarafımdan bana saldırıp kolumu ısırmıştı. Her ne kadar zombiyi tüfeğimle geldiği yere geri göndermiş olsam da, kolumdaki yaradan zombi virüsünü kapmıştım bile. Giderek kendimi daha kötü hissetmeye başlamıştım, sanırım daha fazla dayanamayacaktım.

Tam da patikadan atılacağımı düşünürken arkamdan gelen birisi koluma bir iğne sapladı. Ben ne olduğunun farkına varamadan kendimi daha iyi hissetmeye başlamıştım bile. Meğer bana yaptığı iğne zombi virüsü antidotuymuş, yapan da gönüllü doktorlardan birisiymiş. Avdan çıkana kadar yanımdan ayrılmayan bu doktorla ilişkimiz, sadece avla sınırlı kalmadı.

Daha sonradan bolca randevuya çıktığımız bu adam, meğerse grubu Megastarlar kategorisinde sayılan, çok ünlü Steve Harris’miş! Şeytana diz çöktürmüş ve destansı konserlerle stadyumlarda kalabalıkları coşturmuş! Dünyamızın en büyük müzik etkinlikleri olan Popopalooza, Big Bang ve Popmundo Festivali’yle ilgili büyük hedefleri olan bu adamdan öğreneceğim çok şey olduğunu fark ettim. Meğerse yeteneklerim yeteri kadar gelişmemişti. Anlaşılan üniversite maceram devam edecekti.

İlişkiler Ve Özel Gün Başarıları

Bu yakışıklı adamla bir de nişanlandık, üstüne bir de hamileyim! Ben mutluluğu bulmuş olabilirim, fakat bunu sadece kendime saklamıyorum. Şu anda Saraybosna şehrinin defterdarı tarafından işe alındığım Kutsal Elizabeth Tapınağı’nda din adamlığı yapıyorum ve birbirini seven çiftleri tanrının huzurunda birleştiriyorum.

Bu okuduklarınız benim hayat hikâyemdi. Christelle Devigne’den Less Harris’e kadar olan süreçte yaşadığım bunca şey sizin de ilginizi çektiyse, yapmanız gereken tek şey Popmundo’ya kayıt olmak! Elektrogitarınızla sahnenin tozunu attırdıktan sonra tüfeğinizle de zombilerin tozunu attırmak, ya da dünyamızın en büyük şehirlerinden birini yöneten bir vali olmak istiyorsanız, ben Less Harris (ID:2505200) ve sevgili nişanlım Steve Harris (ID: 1815938) sizi de aramıza bekliyoruz!